12 Nisan Perşembe
Köprüde Buluşmalar'da dün
Ortak Yapım: “Adeta bir evlilik…”
Köprüde Buluşmalar’da dün, ortak yapım süreçleri ayrıntılı bir şekilde tartışıldı. Katılımcılar, yapımcı Funda Ödemiş, Selin Vatansever ve Serkan Çakarer’in bitirmekte oldukları ortak yapım projelerinden örneklerle deneyimlerini paylaştıkları konuşmanın moderatörlüğünü senarist ve yapımcı Emine Yıldırım yaptı.
Ali Vatansever’in ilk uzun metraj filmi Saf’ı bitirmeye çalıştıklarını söyleyen Selin Vatansever, film geliştirme platformlarında, sinemacıların potansiyel ortak yapımcılarla tanışabildiklerini, Romanyalı yapımcılarıyla 2016 yılında Köprüde Buluşmalar’da tanıştıklarından beri beraber çalıştıklarını söyledi: “Alman yapımcımızla anlaşmamız daha uzun sürdü, peşinden çok koştuk. Önemli olan anlaşabileceğiniz bir yapımcı olması.”
Ortak yapımlar “adeta çocuklu bir evlilik” diyen Serkan Çakarer, Görülmüştür projesinin üzerinde dört yıldır uğraştıklarını söyledi: “Ortak yapım bir proje için gerekli olabilir ama sizin için ne kadar gerekli ve manalıysa bu filmi yapmak, ortak yapımcılarınız için de öyle olmalı. Herkes için çalışıyor olması lazım bu ortak yapım modelinin. Yoruma açık olmayan, senaryoda değişiklik yapmayan bir yönetmenle de işlemez mesela ortak yapım.”
Fonlamanın önce Türkiye’de gerçekleşmesi gerektiğini söyleyen Funda Ödemiş, “Türkiye’den Kardeşler projesinin fonlaması için iki yıl bekledik. Çok sabırlı olmak gerekiyor. Ardından Alman ortak yapımcımızı bulmam kolay oldu ama ortaklarınızın da sizin kadar heyecanlı olması lazım. Kreatif elemanların dengesini çok iyi kurmak gerek.”
Türkiye’de bir yapımcı olarak hayatlarını sürdürmenin zorluğundan bahseden katılımcılar, ancak iyi işler yaparak hayatta kalabilmenin mümkün olduğunu ve mesleklerini sadece para kazanmak için yapmadıklarını dile getirdiler.
VR’da anlatı
Köprüde Buluşmalar’ın dünkü etkinliklerinden “VR Deneyimi: Farklı bir formatta düşünmek”, yönetmen ve yapımcı Carlos Hagerman, Timelooper Yapım Yöneticisi İlker Çevikkaya ve Solis Film’den yapımcı Müge Özen’in katılımıyla yapıldı. VR deneyiminin bir film izlemeden farklı olduğunu söyleyen Hagerman, “VR’da oradasınız ve o dünyadan birisiniz” dedi. VR’daki kurmaca anlatısının üç başlıkta incelenebileceğini dile getiren Hagerman şunları ekledi: “İlki görünmez kişi. Seyirciyi öyle bir noktaya koyuyorsunuz ki bütün olaylar seyircinin etrafında yaşanıyor. Bir diğer anlatı ise seyirciyi, herkesin onu gördüğü öznel bir noktaya konumladığınız, öznel anlatı. Bu anlatıda görünmez değilsiniz ve deneyimin bir parçası oluyorsunuz. Üçüncü anlatı ise rüyamsı anlatı. Yarı rüya, yarı gerçeklik gibi duran, deneyimlediğiniz dünyanın kurallarını çok anlamadığınız bir anlatı.”
Etkinlik, katılımcıların Carlos Hagerman’ın çektiği iki VR filmi izlemesiyle devam etti. Katılımcılar, izledikleri filmler üzerinden deneyimlerini paylaştı; anlatının öznel olan ve olmayan yerleri konuşuldu. Ses ve ses tasarımının yaratılmak istenen dünyada çok büyük rol oynadığına değinen Hagerman, “VR’da alanı ses ile de yaratıyorsunuz. O yüzden iyi bir ses sistemiyle bu filmleri izlemek önemli” dedi. Ardından, katılımcılarla birlikte bir VR film çekimi denemesi yapıldı. Müge Özen, İlker Çevikkaya ve Carlos Hagerman’ın yönetimiyle, VR’da mizansene göre kameranın nereye konulacağı, nasıl bir sahne yaratılıp nasıl çekileceğine dair bir alıştırma yapıldı. Katılımcıların kurgulayıp izleme fırsatı da bulduğu bu deneme çekimiyle VR formatı üzerine tartışıldı.