33. İstanbul Film Festivali Yaşam Boyu Başarı Ödülü'nü alan modern Polonya sinemasının babası Andrzej Wajda (1926), daha çok kendi kontrolleri dışındaki toplumsal veya siyasal olayların kıskacına yakalanmış insanların açmazını aktarır.
Polonya’da yeni bir kültürel ve siyasal iklim yaratılmasına katkıda bulunan Wajda, İkinci Dünya Savaşı’nda, Katyn katliamı sırasında öldürülen bir süvari subayının oğluydu. Henüz 16 yaşındayken Direniş’e katıldı. Savaş bitince Krakow’da güzel sanatlar okudu, sonra da Lodz Sinema Okulu’na gitti. Pokolenie / Bir Kuşak (1954) adlı ilk filmiyle başlayıp Varşova Ayaklanması hakkında yapılan ilk film Canal / Kanal (1956) ile devam eden ve başyapıtı Popiół i diament / Küller ve Elmas (1958) ile tamamlanan üçlemesi, savaşın yol açtığı toplumsal ve psikolojik acıları anlatır. Aynı zamanda kurucusu olduğu Polonya ekolünü de başlatır.
Yönetmen, meşhur üçlemesiyle yalnızca Polonya ekolünü başlatmakla kalmadı, ilk kez diğer ülkelerin seyircilerine de ulaştı. 1970’lerin başında ise, kendi film birimi “X”i kurdu. Agnieszka Holland ve Ryszard Bugajski’nin de aralarında olduğu genç sinemacıları çevresine topladı. Siyasi olarak “zor” sayılan projeleri hayata geçirmek için kendi uluslararası saygınlığından yararlandı. 2000’de de, sayıları 35’i aşan filmleri için bir Onur Oscar’ına layık bulundu.
Wajda, bu üçlemenin ardından bir başkasını da gerçekleştirdi. Man of Marble / Mermer Adam (1977) ve daha sonra Man of Iron / Demir Adam (1980) filmlerinde, ülkesinde gitgide yükselen huzursuzluğu yansıttı, açıkça Dayanışma’yı destekledi. “Adam” serisinin son filmi ise, festivalde de gösterilecek Walesa Man of Hope oldu ve bu filmle Yabancı Dilde En İyi Film dalında beşinci kez Oscar’a aday gösterildi. – Sevin Okyay