İstanbul Film Festivali, Zurich Sigorta işbirliğiyle Türk sinemasının en önemli yapıtlarını yeniden sinemaya kazandırmaya devam ediyor.
Bu yıl festivalin Sinema Onur Ödülü’nü alacak olan Hümeyra’nın rol aldığı, Atıf Yılmaz’ın yönettiği 1987 yapımı Asiye Nasıl Kurtulur, Zurich Sigorta işbirliğiyle Atlas Post Production tarafından restore ediliyor. Film, İKSV tarafından 10–21 Nisan tarihlerinde gerçekleştirilecek 39. İstanbul Film Festivali’nin “Dünden Bugüne Türk Klasikleri” bölümü kapsamında, yenilenmiş kopyasıyla yeniden beyazperdede izleyiciyle buluşacak.
Sinema Onur Ödülü sahibi Barış Pirhasan’ın Vasıf Öngören’in özgün oyunundan senaryolaştırdığı, sinemamızda kadın temsiline büyük katkılarda bulunan usta yönetmen Atıf Yılmaz’ın çektiği Asiye Nasıl Kurtulur, seks işçiliği yapan ve “kendini kurtaran” Asiye adlı bir kadının hayat hikâyesini, randevuevinde çalışan kadınların sahneye koydukları oyunlar üzerinden anlatıyor. Anlatıyla şarkıların birbirine uyum sağladığı, müzikli ve fantastik bir sosyal taşlama formundaki film, Vasıf Öngören’in oyununa sadık bir uyarlamayla sisteme karşı durmakla sisteme uymak arasındaki çelişkiyi, sınıf ve cinsiyet eşitsizliğini, para ve erkek-merkezli düzenin kadın bedeni sömürüsünü işliyor.
Atıf Yılmaz’ın yönettiği Asiye Nasıl Kurtulur filminin senaryo yazarı Barış Pirhasan, görüntü yönetmeni Kenan Davutoğlu, sanat yönetmeni Metin Deniz, yapımcısı ise Cengiz Ergun. Müziklerini Sarper Özsan’ın üstlendiği filmin oyuncu kadrosunda Asiye rolünde Sinema Onur Ödülü sahibi Müjde Ar, Ali Poyrazoğlu, Hümeyra, Nuran Oktar, Güler Ökten, Füsun Demirel, Yaman Okay, Yavuzer Çetinkaya, Fatoş Sezer, Defne Halman, Dursun Ali Sarıoğlu, Savaş Yurttaş, Taner Barlas, Ali Yalaz, Tuncay Akça, Yasemin Alkaya yer alıyor.
Atıf Yılmaz hakkında
Türk sinemasının en fazla edebiyattan uyarlama film yapan yönetmenlerinden Atıf Yılmaz, 1926’da Mersin’de doğdu. Önce hukuk, ardından Güzel Sanatlar Akademisi’nde resim öğrenimi gördü. Film kariyerine 50’li yılların başında senaryo yazarak başladı. İlk uzun metrajlı filmi Kanlı Feryat’ın (1952) ardından 1957’de çektiği, ticari olmayan ilk büyük filmi Gelinin Muradı ile olumlu eleştiriler aldı. 1980’lerde kendi deyimiyle “kadının kimlik arayışı” üzerine bir dizi film çekti. Çoğunun senaryosunu ve yapımını üstlendiği 114 uzun metrajlı film yönetti. 1991’de İstanbul Film Festivali’nin Sinema Onur Ödülü’nü aldı. 2006’da öldü. Türk sinemasının en üretken sinemacılarından olan ve dramdan kent güldürülerine, dönem filmlerinden çocuk filmlerine her türde yapıt veren Atıf Yılmaz’ın filmleri arasında Keşanlı Ali Destanı (1964), Ah Güzel İstanbul (1966), Zavallılar (1974), Selvi Boylum Al Yazmalım (1977), Adak (1979), Mine (1982), Bir Yudum Sevgi (1984), Aaahh Belinda (1986), Düş Gezginleri (1992), Nihavend Mucize (1997), Eğreti Gelin (2004) sayılabilir.
Barış Pirhasan hakkında
Atıf Yılmaz’ın Asiye Nasıl Kurtulur, Adı Vasfiye, Değirmen, Kadının Adı Yok ve Bekle Dedim Gölgeye gibi edebiyattan sinemaya uyarlanan yapıtlarının senaristliğini üstlenen Barış Pirhasan, 1951’de İstanbul’da doğdu. Boğaziçi Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü’nden mezun oldu. 1989-1993 arasında The National Film and Television School, Beaconsfield Yönetmenlik Bölümü’nde öğrenim gördü. İlk şiirleri Yeni Dergi’de yayınlandı (1974-76). Bunu izleyen yıllarda Militan ve Sanat Emeği Dergilerinin yazı kurullarında yer aldı. İlk şiir kitabı Tarih Kötüdür 1982’de yayımlandı. 80’li yıllarda Atıf Yılmaz, Ömer Kavur, Şerif Gören gibi sinemamızın usta yönetmenleriyle beraber çalışan, birçok yenilikçi filmde senarist olarak imzası bulunan Barış Pirhasan, 2017’de İstanbul Film Festivali’nin Sinema Onur Ödülü’nü aldı. Yönetmenliğini üstlendiği filmler Küçük Balıklar Üzerine Bir Masal (1989), Gül ile Adem (1995), Usta Beni Öldürsene (1996), O da Beni Seviyor (2001), Adem’in Trenleri (2007), F Tipi Film (2012), Kıyıdakiler (2016). Senaryosunu yazdığı filmler arasında Kurtuluş Son Durak (2012), Değirmen (1986), Amansız Yol (1984), Körebe (1983), Badi (1983) sayılabilir.
Hümeyra hakkında
Müzisyen, besteci, söz yazarı; sinema ve tiyatro oyunculuğuyla yıllardır hep özgünlüğünü koruyan ve hayran kitlesini artıran Hümeyra, 1969’da kendi besteleriyle yola çıktığı müzik kariyerinde birçok kez Altın Plak kazandı; Olmasa (Güzelliğin On Para Etmez), Bu Bendeki Aşk Olmasa, Kördüğüm, Otuz Beş Yaş ve Sessiz Gemi hâlâ dillerden düşmüyor. 1980’de Atıf Yılmaz’ın Talihli Amele filmiyle ilk kez kamera önüne geçti; Kırık Bir Aşk Hikâyesi (Ömer Kavur), Mine (Atıf Yılmaz), Bir Kadının Anatomisi (Yavuz Özkan), 80. Adım (Tomris Giritlioğlu) ile devam etti. 2000’li yıllarda Çağan Irmak’ın yönettiği Babam ve Oğlum, Kâbuslar Evi, Ulak, Unutursam Fısılda filmlerinde, Caner Özyurtlu’nun yönettiği Biz Böyleyiz’de (2019) ve Avrupa Yakası, Üzgünüm Leyla, Yalan Dünya, Şahsiyet, Kadın gibi birçok TV dizisinde rol aldı. Asiye Nasıl Kurtulur? filmindeki rolüyle Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu Ödülü’nü, Babam ve Oğlum ile Sinema Yazarları Derneği En İyi Kadın Oyuncu Ödülü’nü aldı. Birçok tiyatro oyununda rol aldı; 1991’de Ödüller Kimin ile Ankara Sanat Kurumu’ndan En İyi Kadın Oyuncu Ödülü’nü, 2007’de Ben Anadolu ile İsmail Dümbüllü Ödülü’nü kazandı. İstanbul Film Festivali, bu yıl Asiye Nasıl Kurtulur’un oyuncularından Hümeyra’ya Sinema Onur Ödülü veriyor. Festivalin sinema ödülleri, 39. İstanbul Film Festivali’nin açılış galasının yapılacağı 9 Nisan akşamı sahiplerini bulacak.