Erden Kıral, 2006 yılında 25. İstanbul Film Festivali'nin Sinema Onur Ödülü'ne lâyık görüldü.

Erden Kıral 70'li yıllarda, zaman zaman haftada üç beş tane çektiği yüzlerce reklam filminden sonra, o zamanın teknik ve dar bütçeli olanaklarını zorlayarak yaptığı ilk uzun metrajlı filmi Kanal ile 1978'de sinemaya geçti. Hakkâri'de Bir Mevsim ile 1983 yılının Uluslararası Berlin Film Festivali Gümüş Ayı Özel ve FIPRESCI ödülleriyle birlikte toplam dört ödül birden aldı. Almanya'nın en saygın sinema eleştirmenlerinden biri, Hakkâri'de Bir Mevsim'in festivalin en iyi filmi olduğunu yazarken, Alman ARD-1 kanalında ünlü bir programcı artık Türkler'in yalnız "kebap" değil "sinema" da yaptıklarını söyledi. Berlin başarısını, birçok uluslararası festival ve ödül takip etti. Ancak Türkiye'de bazı sinema çevreleri bu ve diğer "auteur" yönetmenlerin uluslararası başarılarını "Bunlar filim değil, kilim" diye eleştiriyorlardı. Bütçesi düşük de olsa bir Alman yapımcı ve Alman - İngiliz TV kanallarının katkıları ile, 1984'te bir ilki gerçekleştirerek, tüm çekimi yurtdışında yapılan Ayna'yı tamamladı. Eser sahibi ve başrol oyuncuları Türk olan bu film, bu sefer bazı ünlü Alman yönetmenlerin protestolarına rağmen Batı Almanya adına 1984 Uluslararası Venedik Film Festivali'nde yarıştı. Bu sürede Berlin'de yaşayan Erden Kıral, Berlin Güzel Sanatlar Akademisi üyeliğine seçildi. 1992-93'te büyük bir bütçeyle Türk-Alman yapımı Mavi Sürgün'ü çekti, uluslararası festivallere çağrıldı, ödüller aldı ve 1994'te Türkiye'nin Oscar adayı oldu. Son filmi 2005 Venedik Film Festivali ile birçok uluslararası film festivaline davet edilen Erden Kıral, Yolda ile sinemada yoluna devam ediyor.
- Kenan Ormanlar

Yukarı