İzzet Günay, 2008 yılında 27. İstanbul Film Festivali'nin Sinema Onur Ödülü'ne lâyık görüldü.

İzzet Günay... Bir star... Türk Sinema semasını yıllar boyunca aydınlatmış, ışıl ışıl parıldayan bir yıldız... Sinemanın yaşayan efsanelerinden biri... Bir İstanbul beyefendisi, ama hepsinden önemlisi bir dost... Yarım yüzyıllık arkadaşım... Elli yıl, dile kolay... Coşku, üzüntü, kahkaha, gözyaşı, başarılar, başarısızlıklar, alkışlar, düş kırıklıkları ile dolu elli altın yıl... Nasıl geçti, ne zaman geçti, nereye gitti bu yıllar? 1958 yılında tanışmıştık İzzet'le, Haldun Dormen'in tiyatro derslerinde. O liseyi bitirmiş, ben Robert Kolej öğrencisi. Tiyatro sevdalısı iki genç... O günlerden bu yana dostluğumuz hep sürdü gelişerek, büyüyerek, sımsıkı kenetlenerek... Saygı ile, sevgi ile. Ben Amerika'ya, Boston'a gittim okul bitince, tiyatro eğitimi için. Altı buçuk yıl sonra döndüğümde, o tiyatro sevdalısı genç, Türk Sineması'nın seçkin isimlerinden biriydi... Bir yıldız... Sanatıyla, duruşuyla, özel yaşamı ile halkın örnek alacağı bir kişilik. Bir gönül insanı... Sakin, nitelikli, kararlı, disiplinli, ölçülü ve hep beyefendi... İzzet'i en iyi tanımlayacak ifade, İstanbul Beyefendisi... İzzet Günay'ın oyunculuğu, sinemaya katkısı hem sinema çevrelerinde hem de kamuoyunda biliniyor zaten. Bırakalım sanatçı kimliğini sinema yazarları, araştırmacıları irdelesinler. Sanatçı İzzet Günay'ı değil, yarım yüzyıllık dostum İzzet'i anlatmak isterim sizlere... Şan, şöhret, para, çevresindeki hayranlar değiştirmedi İzzet'i hiç. Şımarmadı, dağıtmadı, terbiyesinden, efendiliğinden, yaşamdaki duruşundan asla vazgeçmedi. Hep alçakgönüllü, kibar, nazik, aile babası, dost İzzet Günay olarak sürdürdü yaşamını. İşte bu nedenle İzzet Günay Türk Sineması'na damgasını vurmuş gerçek bir sanatçı, bir anıt isimdir... Hem muhafazakâr hem çağdaş, hem neşeli-şakacı hem ciddi, hem parlak bir star hem halk çocuğu... Sürekli okuyan, irdeleyen, kendini geliştiren, yetiştiren, bilinçli, uygar bir birey... Yıllarca Türk Sineması'nı sırtında taşıyanlardan biri olduğun için minnet borçluyuz sana... O dönemi aydınlatan tüm yıldızlara, emekçilere de... Hepinize... Gökteki yıldızlar kadar çok değilsiniz çünkü... Sizler Türk Sinema tarihine adınızı altın harflerle kazdırdınız... Senin olsun tüm alkışlar... Her zaman...
- Göksel Kortay

Yukarı