Mithat Alam, 2017 yılında 36. İstanbul Film Festivali'nin Sinema Onur Ödülü'ne layık görüldü.

Ondan çok şey öğrendik.

Ondan disiplinle güler yüzlülüğün çelişmediğini öğrendik.

Ondan gençliğin sadece yaştan değil bakıştan, cesaretten,bilinmeyen yeniye açık durmaktan geldiğini öğrendik.

Ondan sanata saygının aslında insana saygı olduğunuöğrendik.

Ondan cömert, bilge bir ruhun gencecik zihinlerde nebüyük ilhamlar, şevkler doğurabileceğini öğrendik.

Ondan hayata oyun oynar gibi yaklaşmanın hayatı nasılda hafifletebileceğini öğrendik.

Ondan beğenmediğimiz filmleri kötülemek yerine beğendiğimiz filmlerin değerlerini kurcalamanınruhumuzu kurcalamak olduğunu öğrendik.

Ondan sabırsız titizlikle muzip hoşgörünün aynı hücrelerde barınabileceğini öğrendik.

Ondan bir sürü film, bir sürü yönetmen, bir sürü oyuncu öğrendik.

Ondan ölüme giderken bile mizahı elden bırakmamanın bir insanda özenilebilecek en büyük meziyetolduğunu öğrendik.

Mithat Alam’ı kaybettik.
Şimdi de onsuz kalmayı öğrenmemiz gerekiyor.
- Reha Erdem

Yukarı