19 Ağustos 1953'te, ailesi bir yolculuktayken İtalya’nın en kuzeyindeki Bulzano bölgesinin Brunico kentinde doğdu. Annesiyle babası akademisyen olan bu kendi kendini yetiştirmiş yönetmen, İtalya'nın su topu birinci liginde ve 1970'te de genç milli takımda oynadı. Liseyi bitirince pul koleksiyonunu satarak bir Süper 8 kamera aldı, bu kamerayla 1973'ten itibaren arkadaşlarıyla birlikte amatör kısa filmler yapmaya başladı. Süper 8'le çektiği uzun metrajlı kurmaca filmi lo sono un autarchico / Kendi Kendime Yeterim (1976) sayesinde tanındığında, henüz çok gençti. Birçok yönetmenin mecburen uyduğu çıraklık geleneğinden geçmeden adını duyurmanın tek yolu buydu.

1970'li yıllarda İtalyan film endüstrisinin harika çocuğu, 1980'lerde Avrupa'nın tartışılmaz ustası, 1990’larda ise kült fenomen Moretti, bu çağın yaygın kültürel donukluğu ve kayıtsızlığına sert bir ahlaksal ve sanatsal uzlaşmazlıkla karşı çıkan bir yönetmen, aktör, yapımcı, dağıtımcı ve işletmeci. İlk Süper 8 kısa filmlerinin 1970'lerin başlarında Roma'daki sinema kulüplerinde birer hit olmasından Cannes'daki son başarısına kadar 48 yaşındaki Moretti yalnızca filmlerinin her birini yazıp yönetmekle kalmamış, hepsinde başrolü de oynamıştır. Bunların çoğunda da Chaplin ve Keaton'ın geleneğinde ve kendi saplantıları ile nevrozları üzerine kurulu esnek alter egosu Michele Apicella'yı canlandırmıştır.

Çarpık, kendine dönük mizahını ustaca kullanarak endişeye yol açan senaryolar yaratan Moretti, genel geçer kültür ve politikalara isyan ettiği filmlerinde, aile değerlerinden radikal solcu politikalara kadar her şeyi birleştirmiş; keskin toplumsal hiciv, sıcak kalpli romans ve derinlerden haykıran trajedileriyle harikulade tatmin edici, her şeyi kapsayan anlatılara dönüştürmüştür. Nanni Moretti'nin 1978'de 16mm olarak çektiği ikinci uzun metrajlı filmi Ecce Bombo, onu İtalyan sinema dünyasında bir gecede meşhur etmişti. Bunu üç yıl sonra ilk 35mm denemesi, Fellini'nin Otto e mezzo / Sekiz Buçuk’una denk düşebilecek hayli kişisel ve erken olgunlukta filmi Altın Düşler izledi. Nanni Moretti'nin, belgesel ile kurmaca film arasındaki boşluğu zorlanmadan kapatan ve Cannes'da bileğinin hakkıyla ödül kazanan filmi Sevgili Günlüğüm, yakın geçmişin en iyi İtalyan filmlerinden biri. Ülkesinde bir ilah kimliğine sahip olan Moretti, günümüz İtalyası hakkında, komik olanla ciddi olanı, kişisel olanla siyasalı hiç zorlanmadan bir araya getiren, harika bir rehber yarattı

Yukarı