Festivalin Kısaları Seyirciyle Buluştu

15 Nisan Pazar

“Ulusal Kısa Film Yarışması” Program I’de yer alan Kötü Kız, Anadolu Yok, Doğu Yakası, Arin, Bitmiş Aşklar Müzesi, Sana İnanmıyorum Ama Yerçekimi Var yönetmen ve ekiplerinin katılımıyla Pera Müzesi Oditoryumu’nda gösterildi.

Sana İnanmıyorum Ama Yerçekimi Var filminin yönetmeni Umut Subaşı şöyle dedi: “Aynı apartmanda yaşayan, mimari olarak çok benzer evlerde, farklı olsalar da benzer hayatları yaşayan insanları anlatma isteği çıkış noktam oldu. Sonrasında yerçekimini metafor olarak kullanma fikri doğdu.”

Arin filminin yönetmeni Mizgin Müjde Arslan filmin gerçek bir hikâyeye dayandığını anlattı: “Çinli bir arkadaşımın anne ve babasının başından geçmişti. Aslında basit gibi görünen bir şey ‘ben neredeyim’ diyebilmek ama kolay olsa da kendi tarihinizi ve kültürünüzü birlikte getiriyor. Film bir kayıp hikayesi; bir kaybın ardından başka birini aramak…”

Murathan Özbek, Bitmiş Aşklar Müzesi’nin fikrini Zagreb’te bir müzeden aldığını açıkladı: “Beni çok etkilemişti; her objenin bir hikâyesi var ama belirtilmemiş, siz yazıyorsunuz onu. Ben küçükken şıpsevdi sakızlarında çıkan şeyleri gerçeğe dönüştürmeye çalışırdım. Aslında basit bir şey aşk; birine çay uzatmak, sarılmak, sırtına üşemesin diye hırka koymak… Ama büyünce işin içine egolar giriyor, büyütüyoruz aşkı halbuki basit bir şey.”

“Ulusal Kısa Film Yarışması” Program II filmleri Hit Me Baby, Toprak, Tapınak Şövalyeleri, Bızın, Sirayet, Kaset yönetmen ve ekiplerin katılımıyla Pera Müzesi Oditoryumu’nda gösterildi.

Toprak filminin yönetmeni Alican Durbaş bölünmüş ekranda akan hikâyenin görsel ve biçimsel bir karar olduğunu söyledi ve şunları ekledi: “Sürecin farklı evrelerini eşzamanlı olarak göstermek istedim. Adam sürekli mezar kazıyor ilk kısımda ve diğer adam da mezara ulaşmaya çalışıyor. İkinci kısımda ise mezar kazan gömmeye başlıyor, mezara gelen de eve geri dönüyor. Eylemin bu tersliği üzerinden, 9 resimden oluşan bir dünya ile anlatıda bir aksiyon kurmaya çalıştım.”

Arda Ekşigil Tapınak Şövalyeleri’nin berberde kendi başından geçen bir olaydan yola çıkarak oluştuğunu anlattı: “Çok dar bir alanda çalıştık, acı çektik çekerken. Filmin sonuyla ilgili tam o anı, ben berberde yaşadım. Filmin sonunda o olsun istedim.”

Bızın filminin yönetmeni Boğaç Uzun, filmin kültürel arka planı ile ilgili seyirciden gelen soruyu şöyle yanıtladı: Ben istediğim gibi yaşayamadığım gibi birçok halk da istediği yaşayıp, istediği gibi konuşamıyor. ‘Nasıl bir diyalog için ne tür sorular sorulabilir’ üstünden düşündüm. Bızın’ın en sevdiğim yeri, temas kurmakla ilgili olması. Temas kurarak, sarılarak çözeceğiz belki de bazı şeyleri.”

Hit Me Baby filmin yönetmeni Semih Gülen şöyle dedi: “Nakavt olduğunu görmesek de kaybetme hissinin geçtiğini düşünüyorum çünkü kınada da fiziksel bir saldırı altında görüyoruz. Siyaha düşmesiyle o macera bitiyor, yeni bir macera başlıyor.”

Fotoğraf: Benek Özmez

Yukarı