Köprüde Buluşmalar'da dün

8 Nisan Pazar

Köprüde Buluşmalar'ın ikinci günü, PuhuTV’de yayınlanmaya başlayan Şahsiyet dizisinin Yapım ve Yaratım Hikâyesi ile başladı. Dizinin ilk bölümü izlendikten sonra, dizinin senaristi Hakan Günday, yapımcısı Kaan Tolga Değirmenci’nin ve yazar Abbas Bozkurt’un moderatör olarak katılımıyla, dizinin fikir aşamasından yapım sürecine kadar pek çok evresi masaya yatırıldı.

“Yazmak düşünmenin en iyi yolu. Neyi anlamıyorsam, ne beni korkutuyor, felç ediyorsa onu yazıyorum” diyen Günday; yazmaya hep bir soru sorarak başladığını ve hikâyenin yardımıyla o soruyu incelediğini söyledi. “Amaç cevap bulmak değil, bir soruyla başlayıp, bin soruyla bitirebilmek” diyen Günday; önemli olanın ne anlattığı değil, onu nasıl anlattığı olduğunu söyledi.

“Hafıza, üzerinde maç yapılan bir saha” diyen Günday; Şahsiyet’i yazarken iki kilit kelime üzerinden sorular sorduğunu ekledi: “Neye göre hatırlar, neye göre unuturuz? Siz mi belirlersiniz yoksa başkası mı belirler neyi hatırlayıp neyi unutacağımızı? Bu bizim bugünümüzü, anımızı belirliyor. Zaman zaman unutma ve hatırlama krizleri geçiriyoruz. Bir anda 100 sene öncesini hatırlıyoruz, hatırlatılıyoruz. Gündeme ya da politikaya göre toplum, ahlak ya da bireyin kendisi de top koşturuyor bu hafıza sahasında. Bu unutmanın nasıl bir hastalık olduğunu ve aslında bir tarih yazımı olduğunu da gösteriyor” diyen Günday, ilgisini çeken şeyin sorular sorarak insanı tanımak ve anlamaya çalışmak olduğunu söyledi.

Görselliği ile övgü toplayan dizinin ekibinin, sinema sektöründen seçildiğini söyleyen Değirmenci, “bu da bir riskti çünkü daha önce dizi yapmamış, dizi refleksi olmayan bir ekipti ve bizim hızımız bir sinema filminden çok daha hızlı olmalıydı” dedi. Ay Yapım olarak önceliklerinin, Türkiye’deki seyircinin beğenisi olduğunu vurgulayan Değirmenci, reklam pastasında karşılığını buldukça dijitale kaymanın daha çok yaşanacağını öngördüklerini dile getirdi.

Çalıştığı cinayet masasında 150 erkek arasındaki tek kadın olan Nevra karakteri için “maça yüz elliye sıfır geriden başlamış bir oyuncu. Hikâyesi tamamen mücadele ile örülü. Nevra benim için tek başına bir macera romanı.” dedi.

Yönetmen Ceylan Özgün Özçelik’in gözünden Kaygı filmi

Köprüde Buluşmalar’ın öğleden sonraki oturumu, Kaygı filminin Gösterim ve Yapım Hikâyesi etkinliği ile devam etti. Filmin yönetmeni Ceylan Özgün Özçelik ve yapımcısı Armağan Lale, Kaygı filminin kurgu sürecinden, festival başvurularına, aldıkları retlerden kabullere, filmin prodüksiyon aşamasından vizyona kadar nasıl bir süreçten geçtiğini seyirciyle paylaştı:

“Birileri bir şeyler hissetsin diye yapıyoruz filmi. Bunu da seyirciyle doya doya yaşamak lazım. O yüzden gösterim yapılan her festivale, her ülke ve şehre gitmek çok önemli. Her coğrafyanın başka bir algısı oluyor.”

Yönetmen Özçelik, ayrıca, izlenirliği artırmak için filmin içeriğiyle doğru orantılı, farklı gösterim etkinlikleri organize etmenin ve değişik kitlelere ulaşmanın da süreci beslediğini, bu tip etkinlikler sayesinde seyirciyle vizyon haricinde buluşma alternatifleri oluşturulabildiğini vurguladı.

Kaygı’nın South by Southwest festivaline seçilmesinin, filmin Amerika satışını yapabilmelerine önayak olduğunu söyleyen yapımcı Lale, festival stratejilerinden bahsetti ve ekledi: “Katıldığınız festivaller ve aldığınız ödüllerin, sonraki işlere bir katkısı var tabii ki, bir rüzgâr almış oluyorsunuz arkanıza.”

Yukarı