8 Nisan Pazar
Festivalin bu yılki Sinema Onur Ödülleri sahipleri; Yeşilçam’ın en üretken yönetmenlerinden Aram Gülyüz, Türkiye’de öykücülüğün Toros zirvesi, yazar ve senarist Osman Şahin ve Türk sinemasının en özgün sinemacılarından, yapımcı Arif Keskiner, eşsiz bir Yeşilçam sohbeti için duayen sinema yazarı Atilla Dorsay moderatörlüğünde, festival merkezi Yapı Kredi Kültür Sanat’ta bir araya geldi.
Popüler sinema ustası: Aram Gülyüz
Atilla Dorsay, ilk olarak sözü, sinemaya başlama macerasını anlatmak üzere Aram Gülyüz’e verdi: “Kore’ye gönüllü olarak gittiğimde altı tercüman teğmenle aynı çadırdaydık ve bunlardan biri Halit Refiğ’di. Normal şartlarda Halit ile arkadaş olmama imkân yoktu, ama 18 ay baş başa olunca acayip arkadaşlık başlıyormuş. ‘Sen matrak adamsın, sinemaya gel’ diye tutturdu, benim de aklıma yattı.”
Yeşilçam’ın gerçek anlamda ilk sesli filmini çeken Gülyüz bu konuyla ilgili, “Türkiye’yi ziyarete bir Fransız yönetmen geldi, bize onu gezdirin dediler. İki günde, dört tane Türk filmine gittik; akşam bir bara gittik ve orada dedi ki, ‘Sizin yaptığınız iş filmciliğe çok benziyor. Düşündüm de bizim artistlerden de hep aynı ses çıksa ne kadar komik olur.’ Onunla izlediğimiz dört filmi de aynı insan seslendirmişti o zaman. İşte ben orada dublaja düşman oldum.” dedi.
Sayısız filmin esin kaynağı: Osman Şahin
Söz Osman Şahin’e geldiğindeyse Dorsay, Yılmaz Güney’in onun hakkında söylediği bir sözü hatırlattı: “Hiç farkında değilsin ama sen tam bir sinemacısın, babam.” Bugüne kadar 23 öyküsü filme alınan, 60 festivale katılan bu filmler toplamda 35 ödül kazanan Osman Şahin, şunları söyledi: “Ben hep gördüklerimi yazdım ve hep sıkışmış insanları gördüm. Ölümden başka bir şey görmedim. İnsan yazınca ustalaşıyor. Sinema entrika ister, dümdüz gitmiyor. Ben de Anadolu’nun okumamış, yetişmemiş, sıkışmış insanını yazdım. Öykülerimden Kızgın Toprak’taki ‘çocuğunu kesen adam’ karakteri, gerçek bir olaydan yola çıkıyor mesela.”
Yeşilçam’ın kesiştiği isim: Arif Keskiner
Otobüs, Kapıcılar Kralı, Selvi Boylum Al Yazmalım, Köşeyi Dönen Adam gibi filmlerinin yapımcılığını yapan Arif Keskiner ise söze şöyle devam etti: “Yönetmenlik yaptığım filmleri kardeşim için yaptım. Asıl sinemaya bulaşma hikâyem çocukluktan geliyor; o dönemden beri şiir yazma merakım var. Bir gün Şükran Kurdakul bana ‘Kötü şiir yazıyorsun’ dedi. Hemen yanındaki Edip Cansever de ‘Çocuğun üzerine gitme, daha çok genç, yaza yaza daha iyisini yapacak’ diye lafa girdi. Aynı masada Yüksel Arslan da vardı. Yeşilçam’a girişim de bu insanlar sayesinde oldu.”
Fotoğraf: Benek Özmez