Gazeteci, oyuncu, yayınevi müdürü, sinema muhabiri, film yönetmeni, hatta fotoromancı ama en çok film yapımcısı… Türk sinemasının en özgün sinemacılarından, Yeşilçam’ın neredeyse tüm önemli isimlerinin yollarının bir şekilde kesiştiği “Çiçek Arif”… 1938’de Adana’nın Osmaniye ilçesinden başlayıp Beyoğlu’nun Yeşilçam Sokağı’na uzanan imrenilecek kadar renkli bir hayat hikâyesi 2018'de 37. İstanbul Film Festivali'nden Sinema Onur Ödülü'nü alan Arif Keskiner’inki. 1959’da Osman Nuri Ergün’ün çektiği Cilalı İbo Perili Köşkte filminde postacı rolüyle sinemaya ilk adımını attı. 1971’de sinemacı olmaya karar verdi ve Ekta Film’i kurdu; 1972’de yapımcı olarak ilk filmi Bela Mustafa’nın yönetmenliğini Fevzi Tuna yaptı. Yapımcı olarak Türk sinemasına kazandırdığı benzersiz filmler arasında Otobüs (Tunç Okan ), Kapıcılar Kralı (Zeki Ökten), Selvi Boylum Al Yazmalım (Atıf Yılmaz), Maden (Yavuz Özkan), Köşeyi Dönen Adam (Atıf Yılmaz), “Bay Alkolü Takdimimdir” TRT dizisi, senaryosuna da katkıda bulunduğu Piyano Piyano Bacaksız (Tunç Başaran) sayılabilir. Filmciler Kooperatifi’ni kurarak Yeşilçam’da karaborsayı ortadan kaldıran başkan oldu. SESAM’da başkan yardımcılığını sürdürdüğü sıralarda Türker İnanoğlu ve Tanju Gürsu ile birlikte Ankara TBMM’deki komisyon toplantılarına katılarak Sinema Yasası’nın çıkartılmasını sağladı. Sıraselviler’deki yazıhanesinde, herkesin Çiçek Bar ya da Arif’in Yeri dediği, tüm sinemacıların ve sanatçıların uğrak yeri olan Sinema Sevenler Derneği Lokali’ni açtı. Çiçek Gibi, Yine mi Çiçek, Elbette Çiçek ve Binbir Renk Binbir Çiçek isimli dört kitapta tüm geçmişini, hiç yalansız yazarak anlattı. Festivalin her daim destekçilerinden, kadim dostlarından Arif Keskiner Türk sinemasının en önemli köşe taşlarından.

Yukarı