Metin Akpınar, 2011 yılında 30. İstanbul Film Festivali'nin Sinema Onur Ödülü'ne lâyık görüldü.

Metin Akpınar Türk tiyatrosunun son 40 yılının en iyi oyuncularından biridir. Kendine has yeteneği, biçimlendirme özelliği, oynadığı karakteri titizlikle analiz etmesi, seyircisini iyi tanıması, sahne disiplini onu Türk tiyatrosunun ustaları sınıfındaki yeriyle taçlandırmıştır. Bu özelliklerini, Ertem Eğilmez ustanın filmlerine, Zeki Alasya ile yaptığı filmlere taşımış, oynadığı onlarca filmle milyonlarca sinema seyircisinin kalbinde taht kurmuştur. Metin filozoftur. Gençlik yıllarından beri biriktirdiği ve geliştirdiği dünya görüşünü, etik anlayışını, hümanizmasını dostlarıyla saatler süren yemek masalarında tartışmak ve paylaşmaktan keyif alır. Özü sözü doğrudur. Her zaman sözünün arkasındadır. Yalanı numarayı sevmez.

Ben Metin’i 1963 yılında tanıdım. 1965 yılında Ulvi Uraz Tiyatrosu’nda beraber çalışmaya başladık. 1967 yılında Haldun Taner, Zeki Alasya ve Metin’le birlikte Devekuşu Kabare Tiyatrosu’nu kurduk. Ulvi Uraz’dan çok şey öğrendik. Devekuşu’nda birbirimize çok şey öğrettik. Tiyatromuzdan çok yıldızlar çıkarttık. On beş yıllık dostluğumuzda hiç birbirimizi kırmadık, üzmedik. Kardeşten yakın dostluğumuzda, Metin’le çok özellerimizi paylaştık. Onun evinde benim, benim evimde onun bir yatağı oldu. 1978’de yollarımız ayrıldı.

Her ne kadar az görüşüyorsak da Metin hâlâ benim kadim dostum. Selam olsun Metin ustaya!
– Ahmet Gülhan

Yukarı