Hasan Hüseyin Yalvaç’ın “Türkiye’nin Cengiz Aytmatov’u”, Tahsin Yücel’in “yazınımızı zenginleştiren özgün öykücülerimizden” dediği, yapıtları sinemaya en çok uyarlanan yazar olan ve aynı zamanda 2018'de 37. İstanbul Film Festivali'nden Sinema Onur Ödülü'nü alan Osman Şahin, 1940’ta Mersin’de, Aslanköy’de doğdu. Yaşını büyüterek önce Dicle Köy Enstitüsü’nde, 1958 sonrasında da Ankara’da Gazi Eğitim Enstitüsü’nde okudu. Müzik ek branşını seçerek beden eğitimi öğretmeni oldu. 1961-67 yılları arasında Malatya Lisesi'nde 1967-1974 yılları arasında İzmit'te beden eğitimi öğretmenliği yaptı. 12 Eylül 1980 askeri darbesinin ardından 22 yıllık bir öğretmenken 1402’liklerden olup sürüldü ve zorla emekli edildi. Yayımlanan bir roman eleştirisi yüzünden 18 ay hapis cezasına çarptırıldı. Öykü yazmaya 1965’te başladı. İlk öykü kitabı Kırmızı Yel 1970 TRT Öykü Büyük Ödülü’nü kazandı, Yılmaz Güney’in ilgisini çekti ve sinemayla ilk bağını kurdu. Şahin’in, özgün film öyküleri de dahil olmak üzere yapıtlarından sinemaya tam 23 film aktarıldı. Yılmaz Güney’in “sen hiç farkında değilsin ama sen tam bir sinemacısın, babam” dediği Osman Şahin’in başta Bilge Olgaç, birçok saygın yönetmenle işbirliğinden çok özel filmler ortaya çıktı. Kızgın Toprak (1973, Feyzi Tuna), Kibar Feyzo (1978, Atıf Yılmaz), Adak (1979, Atıf Yılmaz), Derman (1983, Şerif Gören), Ayna (1984, Erden Kıral), İpekçe (1987, Bilge Olgaç), Kurşun Adres Sormaz (1992, Bilge Olgaç), Avcı (1997, Erden Kıral), bu filmlerden bazılarıdır. “Sinemada Lütfi Ö. Akad ile Yılmaz Güney’in çizgisine layık bulurum kendimi” diyen Şahin’in can verdiği sinema filmleri 60'ın üzerinde film festivaline katıldı, 35 ödül kazandı.