1939 doğumlu Marco Bellocchio, din ve felsefe eğitimi aldıktan sonra sinema okudu. Birkaç kısa filmden sonra, 1966'da gerçekleştirdiği I Pugni in Tasca / Cepteki Yumruklar, adı gibi gerçekten sıkılmış bir yumruğu andırıyordu. Film öylesine etkili oldu ki, skandalları seven ülkesinde aylar boyu tartışılırken, tüm dünyaya yayıldı, hatta bize dek geldi: O yıllarda Türk Sinematek Derneği gösterilerini izleyenler çok iyi hatırlar! Bu, işe zirveden başlama durumu, kimi kaynaklara göre yönetmenin lehine olmadı. Orson Welles gibi o da hep sonraki filmlerinin ilkiyle kıyaslanması olayını yaşadı. Ama o filmler de az ilgi çekici değildi. '68 olaylarını yaşamakta olan Avrupa'da, La Cina e vicina / Çin Yakındır yine o günlerin siyasal modası olan Mao hayranı bir filmdi. Ve hedefi, sözümona devrimci taşra burjuvazisiydi. Nel Nome del Padre / Babam Adına, alaycı bir tavırla İtalyan usulü inanç ve onun kalesi Katolik kilisesine saldırıyordu. Genç yönetmen için, toplumunun bütün dokunulmazları, yıkılması gereken kumdan kaleler gibiydi. Daha sonra klasikleri uyarlamayı denedi. Il Gabbiano / Martı, ünlü Çehov oyununu, 4. Henry Luigi Pirandello'nun oyununu, Il Diavolo in corpo / Vücuttaki Şeytan ise Fransız yazarı Raymond Radiguet'nin romanını uyarlıyordu. Sonuncusu, çok açık bir seks sahnesi yüzünden gösterildiği Cannes 1986'yı birbirine kattı. Bellocchio'nun düzen ve ahlak karşıtı tavrı hiç değişmemişti!
Yönetmen, çeşitli kurum eleştirilerini sürdürdü. Tre Storie / Üç Hikâye'de akıl hastanelerine değinirken, Salto nel vuoto / Boşluğa Atlayış'ta bunu daha kapsamlı biçimde sürdürdü. 90'lar ve 2000'lerde de durmadı. Homburg Prensi, Heinrich Von Kleist'tan, La Balia ise Pirandello'dan uyarlanmıştı. Buongiorno Notte / Günaydın Gece, yaman bir siyasal filmdi. Vincere / Yenmek, Cannes 2009'da hayranlıkla izlendi: Yönetmen, faşizmin tarihi üzerine ilginç tezler ileri sürüyordu artık iyice olgunlaşmış sinemasıyla. Onu bu filmiyle ağırlamak ve bu "ihtiyar delikanlı"ya bir Onur Ödülü sunmak, İstanbul Film Festivali için büyük bir zevk olacak.
– Atilla Dorsay
Photo © Mahmut Ceylan