17 Nisan Salı

Sunumlar:

Ümit Ünal: “Bu hikâye beni yıllardır takip etti.”

“Ulusal Yarışma” seçkisinden Sofra Sırları, Atlas Sineması’nda yönetmen Ümit Ünal ve ekibin katılımıyla gösterildi. “Bu filmin polisiye tarafı olsa da ben bunu daha çok karakter incelemesi olarak görüyorum. Polisiye meselesini seyirciyi çekmek için kullandım” diyen Ünal, şöyle dedi: “Proje, zaman zaman rafa kalkabiliyor. Hikâye anlatma fikrini ‘insanın içinde büyüyen ur’ olarak tarif eder yazar Vladimir Nabokov ve bu urdan kurtuluş yoktur. Bu hikâye beni yıllardır takip etti. İlk başta İngiltere’de geçen bir projeydi. Orada bir yapımcı vardı ama finansman toplanamadı, o yüzden ben de Türkiye’ye uyarlamaya karar verdim.” Oyunculardan Elit Andaç Çam ise şöyle dedi: “Ümit hocayla çalışmak çok efsane bir deneyim. Karakter ayan beyan, tüm geçmişiyle karşınızda… Güzel bir iş ve iyi yazılmış bir karakter.”

İyilik hâli üzerine

Vuslat Saraçoğlu’nun ilk filmi, “Ulusal Yarışma”da yer alan Borç, yönetmen ve film ekibinin katılımıyla Atlas Sineması'nda gösterildi. Seyircilerden gelen soruları yanıtlayan Saraçoğlu, şöyle dedi: “Yaklaşık 4-5 yıl önce bunu düşünmeye başladım. Kötülük üzerine çok konuşuyoruz da iyilik üzerine düşünmüyoruz çok. Kötü karakterler hep derinlemesine düşünülüyor, yazılıyor, çiziliyor. İyilik üzerine bir film yapmak istedim. Bu insan neden iyilik yapıyor diye düşündüm. İyiliği, iyi olmayı sorgulamak istedim.” Filmin oyuncu seçimlerinde sezgisel davrandığını belirten Saraçoğlu, “seyircinin, ‘anneye bakmak borç mudur’ sorusu üzerine düşünmesini istedim” dedi. 

Mehmet Selçuk Bilge: “Amatör ruh korunmalı.”

“Türkiye Sineması” bölümünde “Yarışma Dışı” seçkisinde yer alan Kuluçka, yönetmen Mehmet Selçuk Bilge ve ekibin katılımıyla Beyoğlu Sineması’nda gösterildi. “Film, kolaj bir çalışma ve her filmden etkilenme var. Özel olarak bir filmden etkilendim diyemem. Dolap sahnesi ‘Narnia’yı çağrıştırmış olabilir ama aslında her şeyin temeli ‘Alice’.” diyen yönetmen Bilge, filmlerde deneyselliğin yanı sıra amatör ruhun korunması gerektiğini düşündüğünü vurguladı ve ekledi: “Film festivallerinin amatör ruhu koruması gerektiğini düşünüyorum. Kuluçka bunun ispatı.” Oyunculardan Nur Ertem ise, bunun ilk deneysel filmi olduğunu ve doğal bir ortamda çalıştıklarını söyledi.

Mahalle komedisinin beklenmedik yöne evrimi…

 ”Türkiye Sineması” bölümünde “Yarışma Dışı” seçkisinde yer alan Paranın Kokusu, yönetmen Ahmet Boyacıoğlu ve ekibin katılımıyla Beyoğlu Sineması’nda gösterildi. “Film, Yeşilçam filmi –ilk 80 dakikası neşeli, sonrasında olacaklar için özür dileriz” diyen Boyacıoğlu, “Filmi çekerken çok eğlendik, uyumlu bir ekiptik hiçbir sıkıntımız olmadı. Kendi halinde küçük, hayal ürünü olan bir film bu. İlk kez Türkiye’de İstanbul Film Festivali’nde gösterildi. Filmi Kültür Bakanlığı sayesinde çektik eser işletme belgesini de bu sabah aldık.” Oyunculardan Murat Kılıç, “Oynadığım taksici çocuklarla iyi anlaşan, çocuk gibi saf bir adam. Balon ise çocuklarla arkadaş olmak için kullandığı bir materyal. Balonun patlaması da ‘bu hayatta elinizde patlayan birçok şey var’ demek.” dedi.

Sevgi, kaybetme ve ayrı kalma hakkında…

Sinemada İnsan Hakları yarışmasında yer alan filmlerden Muhi, yönetmenleri Rina Castelnuovo-Hollander ve Tamir Elterman’ın katılımıyla Atlas Sineması’nda gösterildi. Yönetmenler şöyle dedi: “Muhi sevgi, kaybetme ve ayrı kalma hakkında bir film. Dört buçuk yıl boyunca Muhi’yi izledik. İsrail’deki hastanede kendi başımıza çekim iznini, başka hastaların özeline girmeyeceğimizi anladıklarında verdiler. Gazze’ye girmemiz mümkün olmadığı için oradaki çekimleri Filistinli bir ekip sınır kapısından itibaren yürüttü. (…) Muhi için dileğim ileride sağlıklı bir şekilde Gazze’deki ailesiyle birleşmesi, kardeşleriyle ve annesiyle bir araya gelmesi, orada mutlu bir hayat yaşaması.”

Yukarı